Saturday, July 31, 2010

Monday, July 26, 2010

WTF-2

Daha önce de aynı nidâ ile seslenmiştim: WHAT THE FUCK!

Chris Wallace, Rudy Gay'e 5 sene için 82 milyon dolar verdi.
Hawks cephesinde Rick Sund, Johnson'ı takımda tutmak adına 6 sene için 119 milyon dolar verdi.
John Hammond, Gooden+Salmons'a beş yıl için yaklaşık 80 milyon dolar verip(Gooden'a 32m$), geçtiğimiz sezon kazandığı Executive of the Year ödülünü murdar etti.
Mavericks, Haywood'a 6 sene için 55 milyon dolarlık kontrat sundu.
Bryan Colangelo, Amir Johnson'a 5 seneliğine 32 milyon dolar verdi.
ve tabiî ki David Kahn, Al Jefferson'ı gönderip Darko Milicic'e 20 milyon dolar verdi.

Steve Kerr, Shawn Marion ve Marcus Banks karşılığında Shaq' O'neal'ı takas ederek run&gun dönemine son vermiş, run&gun bozulduğundan beri ligin en güzel basketbol oynayan takımını sabote etmekle itham edilir olmuştu. Alvin Gentry'nin üstün performansı, Nash ve Hill gibi basketbolu bilen sahaiçi koçlar sayesinde yeniden Batı Finali'ne kalan Suns, Kerr'in GM kariyerine başarılı bir sayfa eklemişti. Pek beklemiyordum ama tekrar eski işine, televizyona dönme kararı almış. Önümüzdeki sezon TNT'de mukim. Yeni Phoenix Suns'tan bahsederken hem bu hamleyi, hem de yaza damga vuran bir başka abuk subuk kontratı unutmuşum. Sezon boyu hemen her maçta kendini çok fazla geliştirdiğini ispat eden Channing Frye, malûmunuz, play-off'larda duvara yapışmıştı; potaya onlarca tuğla atmış, Suns hücumunun en sık aksayan parçası olmuştu (Gerçi Lakers serisinin dördüncü maçında yüksek yüzdeyle14 sayı kaydetmişti ama genel performansı içler acısıydı). 6 yıl-20 milyon$ civarında bir kontratı bileğinin hakkıyla alacağını düşünürken, 5 senelik 30 milyon dolara takımda kalması beni şaşırttı. Nash ve Suns hayranı olmakla birlikte Hido, Warrick ve Frye ile ribaund sorunu yaşyabileceklerini düşünmeden edemiyorum.

Çok uzun zaman önce, çok uzak bir galakside all-star forvet mertebesine yükselen Jermaine O'Neal, Boston cephesine katılıp şampiyonluk mücadelesi verecek. Piyasaya düşmüş serbest rol oyuncuları arasındaki en yetenekli isimlerden biri olsa bile 2 sene için 11.5 milyon dolar alacağı haberini duyar duymaz şaşakaldım. Geçtiğimiz yıl telaşa kapılıp önce Rasheed'i getirmişler, ardından Eddie House ile Nate Robinson'ı takas etmişlerdi. Ben beğenmemiş ve normal sezon boyunca haklı çıktığımı iddia etmiştim ama play-off'larda gördük ki bir şekilde yararlı olabiliyorlar. Danny Ainge'in bu hamlesini de kahkahalarla karşılıyor ve dalga geçme hakkımı saklı tutuyorum. Son olarak Ray Allen da iki yıl için 20 milyon dolar aldı. Verilen para fazla görünse de Allen'ın Celtics kimyasında tuttuğu yer akla getirilmeli. Üstelik pek çok takımın şutör aradığı bir dönemde NBA tarihinin en büyük şutörlerinden birini bırakmak pek mantıklı değil. Ölümcül penetreleriyle tanınan ama gittiği takımlarda bir şekilde sorunlara bulaşan Iverson(future hall of famer) bugün çok daha düşük ücretle oynuyor olsa da 'iyi huylu şutör' profili her zaman işe yarıyor. Hem takımlar, kendi bünyelerinde efsaneleşmiş oyuncuları ödüllendirdikçe hak/hukuk denkleminde şiraze kaymıyor. Kontratın süresi iki sene olduğu için, pek eleştirmeden geçiyorum.

Raymond Felton, 2005 draft'inde üçüncü ve dördüncü sıralarda seçilen Deron Williams ve Chris Paul'ün ardından beşinci sıradan seçilmişti. Asla draft sınıfındaki diğer iki pg ölçüsünde performans gösteremediyse de yazın serbest piyasaya düşmüş onlarca yetenekli oyuncu arasındaki en iyi point-guard olduğunu söyleyebiliriz. Donnie Walsh'un önerdiği yıl başına 7 milyon dolar içeren kontrat ilk bakışta göz korkutsa da yalnızca iki sene sürecek olması, efsanevî Knicks kadrosu için yeni hesaplar yapıldığını düşündürüyor. Hatırlarsınız, birbuçuk yıl boyunca hem LeBron, hem de Bosh ile anlaşacaklarına dair zilyon tane teori üreten, bu teorileri güçlü medyasıyla cihana ilân eden New York halkı, Troika Miami karşısında hüsrana boğulmuştu. The Decision'ın ardından Spike Lee'nin yorumlarını duyduğumda, yeni dedikoduyu hatırladım; Carmelo bir sene sonra, Paul de iki sene sonra New York'a katılabilir, bu yıl takıma katılan Amar'e ile şampiyonluğa uzanabilirlermiş. Tüm ABD, hattâ Dünya nezdinde Knicks dalga konusu olmuşken, hâlâ böylesine yüksekten uçmak komik duruyor maalesef. Önce Felton'ın kontratıyla boğuşsunlar.

Tyrus Thomas, asla atletik özellikleri ölçüsünde bir oyuncu olamadığı gibi, kariyerinin sonuna dek eksik yönlerini geliştirebileceğine dair herhangi bir işaret de vermedi. Buna karşın Bobcats, Thomas'ı kadroda tutmak için beş seneliğine 40 milyon dolarlık bir kontrat koymuş ortaya. Rod Higgins'in bu hamlesi garip görünmekle beraber Larry Brown'ın fikri olmaksızın Bobcats kadrosu şekillendirmek pek mümkün değil. Thomas'ın gevşek oyun bilgisi, kurt hocanın tecrübesiyle minimum seviyelerde görünecektir belki ama inkâr etmemeliyiz ki, daha ucuza kapatmak mümkündü.

Thursday, July 22, 2010

WTF!

2010 Temmuz ayı boyunca öylesine önemli oyuncular serbest piyasaya düşmüştü ki, hemen tüm takımlar kadrolarını güçlendirme hevesine kapılmışlardı. Sanıyorum GM'ler de böylesine bir yazın ardından takımları daha güçsüz hâle gelirse başarısız sayılacakları korkusuyla saçm sapan hamleler ile geleceklerini yıktılar.

Chris Wallace'ın Rudy Gay'e 5 sene için 82 milyon dolar verdiğini yazmıştım. Süperyıldızların ve all-star'ların ardınan gelen iyi oyuncular sınıfındaki Gay, maksimum kontratı ile Grizzlies'in gelecekteki hareket kabiliyetini epey sınırlayacak. Rick Sund ise taraftarla arası bozulan Joe Johnson'ı takımda tutmak adına Hawks tarihinin en büyük sallapati salatalıklarından birine imza atarak 6 sene için 119 milyon dolarlık kontrat sundu. LeBron James, Dwyane Wade, Chris Bosh, Dirk Nowitzki, Paul Pierce, Carlos Boozer ve sair yıldızlar ilerleyen yıllarda daha düşük kontratla oynayacaklar meselâ. Önümüzdeki sene Al Harford'a yüklü bir teklif sunacakları ve JoJo'yu bu kontratla zinhar takas edemeyecekleri için şampiyonluk hayâlleri orta vadede suya düştü. Son Executive of the Year ödülünü kazanan John Hammond da çuvallayanlardan. John Salmons ve Drew Gooden'a beş seneliğine yaklaşık 80 milyon dolar teklif etti. Hele Gooden'a verilen 32 milyon dolar içimi acıttı resmen.

Bu üç büyük kontratın ardından 2006'da Executive of the Year seçilen Bryan Colangelo, Amir Johnson'a 5 sene için 32 milyon dolar teklif etti. Amir Johnson atletik olabilir, geçtiğimiz sezon kötü oynamamış da olabilir ama ligde Johnson'a 25 milyon bile teklif edecek başka bir takım olduğunu bile düşünmüyorum. Bosh ve Hido'nun gittiğini de düşünürsek Raptors lottery hedefler artık.


Tam bunların ardından yaz boyu daha absürd hamleler göremeyiz derken karanlık ormanların ardından David Kahn, ellerinde ölümcül bir kontratla geldi. Timberwolves kadrosundaki en iyi, en çok iş yapan oyuncu, Al Jefferson Utah yolunu tuttu. Sebep akıllara zarar: Darko Milicic'e dakika ve para ayırabilmek için! Yani 17.1 sayı, 9.3 ribaundla oynayan, ismi all-star oylamalarında geçen Al Jefferson, ne idüğü belirsiz, 6.7 sayı, 4.7 ribaund ortalamalarıyla oynayan Darko Milicic için feda edildi. Hem şut, hem de serbest atış yüzdelerinde Al Jefferson(0.498-0.680), Darko'ya(0.490-0.536) üstünlük sağlamış durumda üstelik. Boozer'ı kaybeden Jazz için hayırlısı oldu bence. Darko Milicic de 4 yıllık 20 milyon dolar kazanacak. Ayrıca Minnesota ekibi, geçtiğimiz sezon draft'ten üç point guard seçmiş, herkesi şaşırtmıştı. Flynn ve Rubio ile yeni Isiah-Dumars ikilisini yaratacaklarını söylediklerinde ben televizyonu kapatmıştım. Meğer David Kahn point guard meselesini kapatmamış. Luke Ridnour, 4 sene için 16 milyon dolara T-Wolf oldu. Kim kaç dakika oynayacak ben de merak etmeye başladım.

Crittenton ve Arenas'ın kavgasıyla başlayan süreç, Caron Butler, Antawn Jamison ile birlikte Brendan Haywood'u da sürgüne göndermişti. Haywood, Donnie Nelson'a dua etsin, 55 milyon dolara 6 yıllığına Dallas'ta kaldı. Bir başka süperyıldızın gelebileceği ihtimalini de göz önünde bulundurup vefa örneği gösteren Nowitzki'ye acıdım ben.

Son sorumu da NBA GM'lerine yöneltiyorum: Chris Wallace, John Hammond, David Kahn, Bryan Colangelo ve diğerleri; manyak mısınız?

Crazy Dance in San Francisco

                               

Wednesday, July 21, 2010

Taurus: Boozer

Bulls, LeBron için tüm imkânlarını kullanmaya karar vermişti bir kere. James, malûmunuz, şampiyonluk kazanabileceği bir takıma gitmek istiyordu. Cavs, seneler boyu James'in etrafında şampiyonluk kazanabilecek bir kadro oluşturmaya çalıştıysa da her anlamıyla zirveye oynayan bir takım kuramamışlardı. Bu sebeple hâli hazırda bir süperstar, en azından süperstar adayı ile yoluna devam eden takımlar, James'in daha fazla ilgisini çekiyordu. Bu sebeple Rose'un inanılmaz penetre kabiliyeti, geliştirmeye başladığı şut silâhı, son çeyreklerde artan heyecana kapılarak saçmalamaması, Bulls'un sezon boyu olduğu gibi 'Decision' için de en büyük kozu olacaktı.

Yaz çalışmaları kapsamında önce Kirk Hinrich gönderildi. Kirk Hinrich ve Ben Gordon seneler boyu takasta kullanılacak parçalar, tabiri caizse bütünleştirilecek bozuklar olarak lanse edilegelmiştir. Her ikisi de all-star kalibresinde sahip olsalar da takımdaki rolleri asla kesinleşemediği için gittikçe söndüler ve hiç uğruna Chicago'ya veda ettiler. Gordon Detroit'e gitmişti, Hinrich'in şimdiki durağı ise Washington. Bullets skandalı sonrası ellerinde patlayan Arenas, draft'in ilk sırasından gelen ve olgunlaşma evresine girecek John Wall ile birlikte ne yapacakları merak konusu.

Salary Cap'te biraz boşluk açtıktan sonra Chris Bosh, Amar'e Stoudemire yahut Carlos Boozer üçlüsünden biriyle anlaşmaya çalışacaklardı. Amar'e New York'a, Bosh Miami'ye gitme kararı aldılar. Chicago cephesine dönelim. Boozer, hücumda büyük katkı sağlayacaktır; ligin en iyi orta mesafe şutörlerinden biri, pick&roll oynayabilir, fazlasıyla güçlüdür. Fakat savunmadaki anormal başarısızlığını düşününce potaaltında sağlam duracak bir uzuna ihtiyaç duydukları âşikâr.


Kadroya yeni dahil ettikleri Ronnie Brewer, ucuz olmasından ötürü başarısız bir tercih olarak görünmese de acilen bir dış şutöre ihtiyaçları var. 3 sene için 12 milyon dolar kazanacak olan Brewer, geçtiğimiz sezon, salary cap problemi yüzünden Utah'ın elinden adeta bedavaya ayrılmış, Memphis'e gitmişti. Her ne kadar Kyle Korver'ı almış olsalar da Korver'ın kendi şutunu yaratabilen biri olmadığını biliyoruz. Ayrıca back-up niyetine C. J. Watson da Chicago'ya gitti. Bence küçük de olsa Warriors'ın kaybı. Bulls formasıyla düzgün bir altıncı adam olacak, mütevaliyen skor bulacaktır sanıyorum. Üstelik sene başına Brewer'dan 1 milyon dolar daha az kazanacak, yani 3 senelik 9 milyon dolar.

En önemlisi Boozer beş sene için yalnızca 80 milyon dolara imza attı. Hemen her yerde bu nispeten küçük kontratın James'in geleceğini müjdelediği anlatılıyordu ama kısmet değilmiş. Joe Johnson'ın 119 milyon dolara sözleşme yenliediği akla getirilirse ne büyük başarı elde ettikleri ortaya çıkacaktır. Gerçi LeBron Heat oyncusu olduktan sonra salary cap'in kalan kısmıyla ne yapacakları meçhûl.

Gooden Gelmiş, Cefa Getirmiş

Hatırlayacağınız gibi Pistons kısa süre önce ebedi aleme intikal etmişti. Bucks'ın GM'i John Hammond işi ustasından, Dumars'tan öğrenmiş, uzun süre Dumars'ın asistanlığı görevini yürütmüş bir isim. Gördük ki boynuz kulağı geçmiş. Drew Gooden ve John Salmons, John Hammond'ın dahiyane hamlesiyle beş seneliğine yaklaşık 80 milyon $ karşılığında Bucks çatısı altında kaldılar. Aslında tıpkı Dumars gibi Hammond da yaptığı kötü hamlelerin yanında başarılı seçimleriyle de anılır. Mesela Villanueva'nın gidişiyle takımın dibe vuracağını düşünenler, hem draft'in onuncu sırasından gelen Brandon Jennings, hem de Carlos Delfino ve Ersan İlyasova gibi etkisi büyük rol oyuncularıyla konferans beşinciliğine yükselen Bucks'ın menajeri, Yılın GM'i ödülüne layık görülmüştü.

Salmons için çok fazla şey söyleyemeyeceğim. Play-off'larda bile gördük ki, takıma az buçuk ivme kazanadırabiyor ve başka takımlar da mevzuubahis ivmeyi yakalayabilmek için para dökebilirlerdi (Hatta Chris Wallacevari GM'lerin max kontrat sunmaları dahi mümkün). Fakat geçtiğimiz senelerde hiçbir şey yapmayan Drew Gooden'a beş seneliğine 32 milyon dolar vermenin nasıl bir açıklaması olabilir? Sistem uğruna Gooden tipi bir oyuncuya muhtaçsanız (böyle bir sistemin başarıya ulaşması imkansız gerçi), fazladan para vermek normal karşılanabilir ama potaaltını borderline Bogut ve Gooden'a emanet edip topu Jennings'in eline veren GM'e Tanrılar akıl/fikir bahşetsin.


Bu arada Hammond, yaptığı hamlenin başarılı kabul edilmesi gerektiğini savunurken iyice uçmuş: "I can guarantee you, Drew Gooden had options. And the fact that he wants to be here I think is very, very important to us."

JoJo: 119.000.000 $ Baby

Play-off'larda bir kez daha gördük ki, konferans yarıfinalinden öteye gidemeyecek bir kadroya sahip Hawks. 2010 yazı, Hawks'un pek çok kaliteli serbest oyuncuyla temasa geçeceği bir dönem olacak sanıyordum. Belki Johnson yerine piyasanın 'baba' isimleriyle anlaşma yoluna gidebilirlerdi. Tabiî Johnson'a önerilecek makûl bir kontratın yanına güçlü rol oyuncuları ekleme ihtimâlleri de yok değildi ama play-off süresince Atlanta taraftarıyla JoJo'nun arası epeyce açılmış(malûm, Magic serisinde %30 ile şut atmıştı), hattâ Johnson açık açık başka şehirleri düşündüğünü belli etmişti.

Beklentilerimin aksine takım yönetimi Joe Johnson'ı alenen franchise player ilân etti: 119 milyon dolarlık bir kontrat. Hayatımda karşılaştığım en kolaycı çözümlerden biri bu; Hawks sürekli play-off mücadelesinde olacak, hattâ ilk turu geçecek ama asla daha ileriye gidemeyecek. Hep başarılı görünmelerine karşın başarı/score'dan uzak kalmaya mahkûmlar artık.

cCc Chris Wallace cCc

Chris Wallace. Tarihin gördüğü en başarısız menajerlerden biri. Gittiği herhangi bir şampiyon takımı yok edebilecek kalibrede bir armada. Geldiği yere ölüm getiren bir marka. Chris Wallace. Hatırlarsınız, geçtiğimiz senelerde konratının yükünden kurtulmak adına Gasol'ü bedavaya Lakers'a göndermiş, Lakers bu hamlenin ardından üç kez üstüste final oynamıştı.
Şu sıralar Rudy Gay'e önerdiği beş yıl için 82 milyon dolarlık (nerdeyse Wade kadar) teklifle adını unutulmazlar arasına sokmayı başardı. Diğer takımların Gay'e senelik yirmi milyona varabilecek bir kontrat önermelerinden korkmuş Wallace; oysa Gay'e maksimum kontrat önerecek başka bir takım yok. Bir balon (bildiğin balon) kadar basketbol oynayabilen Hasheem Thabeet ile birlikte bir yastıkta kocarlar umarım.

Friday, July 2, 2010

The Decision

Dear Cleveland,

All Of Northeast Ohio and Cleveland Cavaliers Supporters Wherever You May Be Tonight;
As you now know, our former hero, who grew up in the very region that he deserted this evening, is no longer a Cleveland Cavalier.
This was announced with a several day, narcissistic, self-promotional build-up culminating with a national TV special of his "decision" unlike anything ever "witnessed" in the history of sports and probably the history of entertainment.
Clearly, this is bitterly disappointing to all of us.
The good news is that the ownership team and the rest of the hard-working, loyal, and driven staff over here at your hometown Cavaliers have not betrayed you nor NEVER will betray you.
There is so much more to tell you about the events of the recent past and our more than exciting future. Over the next several days and weeks, we will be communicating much of that to you.
You simply don't deserve this kind of cowardly betrayal.
You have given so much and deserve so much more.
In the meantime, I want to make one statement to you tonight:
"I PERSONALLY GUARANTEE THAT THE CLEVELAND CAVALIERS WILL WIN AN NBA CHAMPIONSHIP BEFORE THE SELF-TITLED FORMER 'KING' WINS ONE"
You can take it to the bank.
If you thought we were motivated before tonight to bring the hardware to Cleveland, I can tell you that this shameful display of selfishness and betrayal by one of our very own has shifted our "motivation" to previously unknown and previously never experienced levels.
Some people think they should go to heaven but NOT have to die to get there.
Sorry, but that's simply not how it works.
This shocking act of disloyalty from our home grown "chosen one" sends the exact opposite lesson of what we would want our children to learn. And "who" we would want them to grow-up to become.
But the good news is that this heartless and callous action can only serve as the antidote to the so-called "curse" on Cleveland, Ohio.
The self-declared former "King" will be taking the "curse" with him down south. And until he does "right" by Cleveland and Ohio, James (and the town where he plays) will unfortunately own this dreaded spell and bad karma.
Just watch.
Sleep well, Cleveland.
Tomorrow is a new and much brighter day....
I PROMISE you that our energy, focus, capital, knowledge and experience will be directed at one thing and one thing only:
DELIVERING YOU the championship you have long deserved and is long overdue....
Dan Gilbert
Majority Owner
Cleveland Cavaliers