Friday, January 11, 2013

Notlar: Spurs, Grizzlies, Sonics...

Kendimi bildim bileli %50 ergen - %50 mizantropik triplere girip ara ara medeniyetten uzaklaşmaya çalışıyorum; yürüyüşler, kamplar... Son senelerde dağcılıkla da ucundan kıyısından ilgilenmeye başladım. Gerçi ilgilendiğimi söylüyorum ama genel olarak sakatlanmak haricinde herhangi bir başarıya ulaşabilmiş değilim. 2010 yazında yaklaşık 9-10 metrelik yükseklikten düşüp üst gövde kemiklerimin yarısını kırmış, kırıklar ve çatlaklar yüzünden haftalarca yatalak kalmıştım. Geçen gün de benzer bir mesafeden düştüm.

Kış mevsimini getiren Kuzey Tanrıları'na (Burkut, Thor, Camgöz...) şükranlarımızı sunmak için Uludağ'da yürüyüş yapmaya karar verdik (Yalnızca yürüyüş. Karlı havada dağcılık olayına girecek kadar süper kahraman değilim.). Diz boyu karda yürürken insan nerede çukur olduğunu, nerede uçurumun başladığını fark edemiyor. Geçen gün de toprak diye bastığım yer boşluk çıkınca, karla kaplı kayalara çarpa çarpa metrelerce düştüm... ve burnum bile kanamadı. İçten içe kendimi ölümsüz hissediyorum ama önümüzdeki bir ay boyunca en büyük aksiyonum makarna suyu kaynatmak olacak.

Top-5: Geçirdiğim en büyük kazalar
5. Bebekken sobaya tutunarak ayağa kalkınca elim feci yanmıştı.
4. Bol taklalı araba kazasından sıyrık almadan kurtuldum.
3. Geçen sene KALDIRIMDAN DÜŞÜP ayağımı kırdım.
2. Geçen sene iki kere Wizards vs Bobcats maçı seyrettim.
1. Yukarıda bahsettiğim epik düşüş.

Spurs, dün akşam Lakers'ı devirirken playbook'taki muhteşem bir oyunu kullandı. İşin garibi aynı oyunu birkaç ay önce yine Lakers karşısında uyguladıklarına şahit olmuştuk (Şurada konuk yazarlık olayına girip kısa bir breakdown yaptım.). Aynı rakibe karşı üst üste aynı clutch oyunları pek kullanılmaz ama Popovich hafiften Lakers'la taşak geçiyor sanırım. Hazır Popovich demişken, geçen hafta Yazıhane'de Motion Offense-Weak hakkında uzunca bir analiz karaladım. Meraklıları kaçırmasın.

Spike Lee NBA için iki yeni reklam yaptı. İlki Bernard King'in 1984'te Nets'e 60 sayı attığı maça ithafen çekilmiş: All Hail The King! (Bernard King 1985'te, kariyerinin zirvesindeyken, 32.9 sayı ortalamayla oynarken sakatlanmış ve basketbol kariyeri mahvolmuştu. Fuck.) İkinci reklam ise bana sorarsanız haftanın en iyi videosu: The Disappearing Act
                       
Scott Skiles'ın görevine son verildi. Playoff'lara kalsalar bile (Mahalleden rastgele 4 kişi toplasam ben bile Doğu'da playoff adayı olabilirim) kısa vadede Bucks cephesinde köklü bir gelişme olması mümkün değil.

Monta Ellis %40'la isabet kaydetmesine rağmen maç başına 18 şut kullanıyor. Ekürisi Jennings ise %41'le 16.7 şut ortalamaları tutturmuş durumda. Defansta zorlanan, sürekli şut atan, takımı yönetmek bir yana hücum sürekliliğini sekteye uğratan bu iki guard'la Bucks'ın fazla ilerleyemeyeceği zaten belliydi. Her ikisinin de sezon sonunda serbest kalma ihtimalleri var (Ellis isterse kontratını 1 sene daha uzatabilir.). Bucks için yapılacak ciddi analizler, önümüzdeki sezondan itibaren şekillenecek.

Grizzlies, 3'lük atabilen ve hücum dengesini bozmayacak bir slasher karşılığında Rudy Gay'i takas etmek istiyor. Zach Lowe'ın Grantland'de yazdığı yazıyı takiben onlarca senaryoyla karşılaştık; Suns, Pacers, Bucks... Rudy Gay'e 3 sene için 53 milyon dolar  daha kazandıracak akıl almaz kontrat için söyleyecek fazla sözüm yok. Zaten yıllar önce Chris Wallace Rudy Gay ile anlaştığında şunları yazmışım:

Chris Wallace. Tarihin gördüğü en garip insanlardan biri. Gittiği her şampiyon takımı yok edebilecek kalibrede bir felaket. Geldiği yere ölüm getiren bir armada.

Marc Gasol'un beklenmedik gelişimi, Conley ve Tony Allen gibi oyuncuların muazzam basketbol aşkı, Z-Bo'nun gerizekalılıktan bilgeliğe terfi etmesi... Grizz bugünkü durumuna Chris Wallace'ın basketbol zekasıyla (Bitik Iverson, Kwame Brown, Hasheem Thabeet...) değil, Memphis halkının dualarıyla ulaşmış gibi görünüyor.

Bir takım videolar: Mavs, Shawn Marion ve Mario üstünden muhteşem bir video hazırlamış. Lütfen 1-800-Save-Gasol'u arayın ve Pau Gasol'u kurtarın. Ricky Rubio aynı anda hem kendi BACAKLARININ, hem de İKİ RAKİBİN ARASINDAN pas veriyor (Saygılar). Bir taraftar Kris Humphries'e dokunuyor ve dokunduğuna pişman oluyor

Sonics dönüyor! Maloof ailesi, Sacramento Kings'i 500 milyon $ karşılığında satacak gibi görünüyor. Alıcı belli: Seattle Group. Chris Hansen ve Steve Ballmer'ın başını çektiği grup, NBA'i Seattle'a geri götürme planları yapıyor. Sonics taraftarı olduğum için fazlasıyla sevinmiş olmama rağmen Sacramento seyircisine üzülmeden edemiyorum. Bu sene taraftar sayısı dibe vurdu ama New York, Boston, Philly gibi hâlâ kolonyal dönemin izlerin taşıyan Doğu yakası şehirlerindeki Avrupaî taraftarlara benziyorlardı.

Hazır Sonics demişken, Thunder'ın şu anki sahibine küfür etmeden geçmeyelim. 2005'te New Orleans'ı vuran Katrina kasırgasının ardından Hornets'in 1,5 seneliğine Oklahoma'ya gitmesinde büyük rol alan Clay Bennett, 2006'da Sonics'i satın almıştı. Satıştan 5 ay önce "Oklahoma'ya bir takım getirmek istiyoruz... Supersonics adaylardan biri" demiş; devir işleminden sonraysa takımı Seattle'da tutmak istediğini iddia etmişti. Takımın eski sahibi Schultz (Starbucks markasının arkasındaki en önemli adam), Bennett'in Sonics'i başka şehirlere taşımayacağına inandığını söylemiş, David Stern de bu sahte sadakatin borazancısı olmuştu. Hepimizin bildiği gibi 2 sene içinde takım Oklahoma'ya taşınacaktı.
Yapılan sözleşmeler ve açılan hukukî davalar neticesinde Thunder, Supersonics'in tarihini tam olarak üstlenemiyor. Kings'in müstakbel sahipleri, Sonics'in eski logosunu bile kullanabilecekler.
ps. Key Arena, Starbucks, Clay Bennett, David Stern, bilimum Sonics efsaneleri... Mevzu hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için Sonicsgate gibisi yok (İngilizce).

Rastgele Haberler:
-Nash 10.000 asist barajını aştı. Bu sene Magic Johnson ve Mark Jackson'ı geçerek 3. sıraya yerleşecek muhtemelen. Önünde yalnızca iki isim kalacak: Kidd (11.969) ve Stockton (15.806 - bu manyaklık zaten)
-Kobe Bryant NBA tarihinde en fazla saha içi (FG) şut kaçıran isim oldu.
-Melo ve Garnett kavganın ucundan döndü. Hatta Melo KG'ye "çıkışta kavga var olm" demiş ve gerçekten Celtics otobüsünün önünde Garnett'i beklemiş. Kendisini uzaklaştırmak isteyenlere de "bi dakka bırakın, bi şey konuşçam" diye efelenmiş. (İnanması zor ama yazdığım son iki cümlede en ufak bir espri ya da mübalağa yok)
-Seneler önce benzer bir olay yaşanmış. Stackhouse, maçta kendisine vuran Kirk Snyder'i maç çıkışında sıkıştırmış, yaklaşık 15-20 saniye içindeyse güvenlik görevlileri yetişip ikiliyi ayırmış. Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi için Grantland'deki şu nefis makaleye başvurunuz (İngilizce).
-Hardwood Paroxysm'de Amar'e ve korkunç savunması hakkında bir yazı çıktı (İngilizce). Vaktiniz varsa okuyun.
-Knicks cephesinde yılın t-shirt'i (Basketball Jones'ta gördüm)
-Udonis Haslem, yeni lakabının Django olmasını istiyormuş.
-Derrick Rose antrenmanlarda smaç yapmaya başlamış. Cümleten kutlu olsun.

Ha bi de Vorped deyu bir site var. Royce White için yaptıkları seyahat tablosuyla fark etmiştim. Sitede rastgele bir oyuncunun son 30 gündeki şutları için infografikler de var. Canım sıkıldıkça oynuyorum.

3 comments:

Unknown said...
This comment has been removed by the author.
Anonymous said...

Melo nun hakketen de " çıkışa gelmesi ” efsane bi olay :)

Anonymous said...

Abi biraz daha sık yaz gözünü seveyim, eskiden böyle değildi buralar, iyice boşladın blogu, üniversitece seni takip ediyorduk biz :p Büyük geçmiş olsun bu arada.