Tuesday, May 8, 2012

Clippers vs Grizzlies 4. Maç

3. maçta Clippers soyunma odasına şu kağıdı asmışlar:
TNT'nin NBA yorumcusu Charles Barkley, Grizzlies'in fiziksel oyun tarzına Clippers'ın cevap verip veremeyeceğini sorguladı.
"Kenyon Martin hariç fiziksel bir takım değil," dedi Charles Barkley; "Grizzlies'in koçu olsam, 'bu akşam smaç basmalarına izin vermiyoruz' derdim, "gecenin en güzel hareketinin peşindeler. Sert olmak, kuralları zorlarcasına kavgaya girişmek istemiyorlar."

Sertlik bir yana Clippers yine ribaunt almakta zorlanacak (Memphis'in 47'sine 36'yla karşılık verebildiler.), Grizzlies'in 19 hücum ribauntu almasına engel olamayacaklardı. K-Mart ve Reggie Evans kenardayken sahaya yansıttıkları sertlik (Sadece savunma ya da ribaunt değil. Sertlik.) haşlanmış patates kıvamına geliyor (Zaten Charles Barkley soyunma odasındaki yazıyı gördükten sonra, "Reggie Evans'ı saymayı unutmuşum" diyecekti.). Şu an yazdığımı cümle emin olun bana da çok garip geliyor ama Evans olmasa Clips seriyi kaybederdi muhtemelen. 8 ribatun alması bir yana her maçta fizikî sertlik getirmeyi başardı. Takımda en çok ribaunt alan oyuncu ise CP3: 9 ribaunt.
Hayır, bu resmi CP3 için değil, Nick Young'un t-shirt'i için koyuyorum.

Aslında Chris Paul pek iyi oynayamadı. 4. çeyrek başlarında kenara gelmişti (normal süre sonuna 4 dakika kala oyuna girecekti.) ve kenardayken Clips farkı 10'a çıkardı. Normal süre sonunda çok kritik bir top kaybı geldi Paul'den (Grizz işi bitirebilirdi. Z-Bo maç boyu topu tutamama yemini etmemiş olsaydı .). Hatta CP3 sahadayken takımı -9 istatistiğiyle oynamış. Tabii uzatmada yine kahraman olacaktı[1]. Aynı lafları gevelemeyeceğim (Playoff. Kritik maç. Sahadaki en iyi oyuncu. Galibiyet.) ama her şeyi unutup şu adamın mükemmelleştirdiği (step-back jumper) silaha bakın. Basketboldaki durdurulması en zor, hatta mümkün olmayan şutlardan biri (Kobe'nin fade-away'i ve Nowitzki'nin leylek şutu gibi.). Tabii uzatmanın kahramanı CP3 ama Memphis'in korkunç[2] hücum ettiği aşikar.

Gasol 4 ŞUT KULLANDI. İnsaf! Gerçi Gasol'un şut atması çok da önemli değil ama kesinlikle topu eline alması ve hücumu şekillendirmesi lazım. İnsanoğlu oksijene ne kadar muhtaçsa, Grizzlies hücumları da Gasol'a o kadar muhtaç. Lionel Hollins sene boyu övdüğüm, yücelttiğim, yoluna güller döktüğüm bir adamdı. Playoff'larda sınıfta kaldığını söylemek yetmez; okuldan atılmış kadar oldu[3]. Kısaları karşısına alıp yakalarına yapışmalı ve haykırmalı: "Topu Gasol'e verin!" Eğer Grizz playoff'larda başarılı olmak istiyorsa her şeyi (pota altını domine etmek, topa baskı yapmak...) bir anlığına unutabilir ama Gasol'un basketbol zekasını bir kenara bırakamaz. Aksi taktirde şırıngayla damarına kriptonit enjekte eden Superman'e benziyorlar.

Hücum ritminin bozulmasında Rudy Gay'in emeği büyük mü? Büyük. Son dakikalarda fena değildi ama tıpkı geçen maçtaki gibi ilk 3 çeyrek boyunca korkunç oynadı. %32'yle oynamasına rağmen tam 25 şut kullandı; liseli ruhunun ete kemiğe bürünmüş hali. Hücumu sürükleyen oyuncu Conley oldu: 25'te 20'la tam 25 sayı. 8 asist ve 7 ribaunt yaptığını da hatırlatıp takımın en iyi olduğunu söylemem lazım. Ama Gasol işlemeyince pek bir anlamı kalmıyor yaptıklarının.

Unutmadan maç yazısı arasına sıkıştırmaya mecbur olduğum bir konu var: Flopping. Clippers oyuncularının her faulde kendilerini yerden yere atmaları, kainattaki her uzaylının midesini bulandırıyor. CP3'nin flop'ları meşhurdur. Blake Griffin[4] ise flop'ların efendisine dönüştü; sırtına hafif darbe aldığında bile domdom kurşunu yemişçesine sarsılıyor. Sene içinde "çok sert darbelerle durduruluyorum" dedi. Playoff maçı oynamamış adamın şikayetine bak amk. Shaq'in 1/4'i dayak yese ambulansla hastaneye gitmek isteyecek muhtemelen. Paul takasından sonra Clippers'a Lob City lakabı takılmıştı. Artık Flop City deniyor.
Olayın foseptik atığının çıktığı dün akşam iyice belli oldu: CP3 kendisine doğru yaklaşanın hakem olduğunu fark etmedi ve... Anlatacak pek bir şey yok. Sadece izleyin
Hatice'yi aldatıp neticeyle halvete gidersek, Clips 3. maçı aldı ve seriyi kazanmaya çok yakın. En azından lig tarihinde yalnızca 8 takımın 1-3'ten geri gelebildiğini biliyoruz. Çılgın bir Parker vs CP3 duellosuna[5] doğru gidiyoruz gibi geliyor.

____________________________
[1]Twitter'da güzel bir yoruma rastladım: "Chris Paul'u sezonda 50+ kere izlemenin güzel yanı belli: bu şeyi 50+ kere yapması."

[2]KORKUNÇ!

[3]İlk karşılaşmada 27 sayıdan maç vermesi zaten unutulmayacak ama Conley'e, "perdeyi kullandıktan sonra Gasol ve Z-Bo'nun potaya devrilmesini sağla" demek bu kadar mı zor? Gençliğine veriyorum Lionel; saflığına, temizliğine.

[4]Dün akşam kariyerindeki en iyi playoff maçını çıkardı. Hatta sert olmaya çalıştığını bile söyleyebiliriz. Maalesef faul olmayan pozisyonlarda bile havada takla atmaya çalışıyor ama rezalet serbest atış kullandığı için flop'larının maça çok etki etmediğini söyleyebilirim.

[5]Spurs'un tek kelimeyle kusursuz hücumuna karşı Clips savunmasının şansı 0 (100 sayının altında tutmaları bile zor.). Olası eşleşmede takımların rekabetinden çok bu düello herkesin ilgisini çekecek. O değil de hala Spurs'un sıkıcı basketbol oynadığını düşünen varsa ya maçları seyretmeye başlasın ya da evine en yakın köprüden atlasın.

2 comments:

L said...

son cümle için büyük eyvallah abi. maçları nasılsa izlemeyeceklerine göre, ikinci daha makbul.

filelisepet said...

2000'lerin ortasında Spurs oyununun merkezi savunmaydı (2004 Pistons, 2008 Celtics, 2012 Bulls seviyesinden bile daha iyiydiler.). Hem de daha yavaş tempoyla oynuyorlardı.
Fakat son birkaç sezondur (özellikle bu sene) tamamen hücuma konsantre olmuş haldeler. Hala iyi savunma yapıyorlar ama son 10 senede bu kadar iyi hücum eden çok az takım var (Liderliği üstlenen Parker'ın şu anki formu tanrısal.). Spurs maçı izlemeyi pek sevmediğimiz için dandik bir önyargının kulu kölesi olmuşuz abi. Ligde maç başına en çok sayı atan ikinci takım. En çok basket atan takım. En yüzdeli atan takım. En çok asist yapan dördüncü takım... Zaten Ginobili'nin oynadığı takım ne kadar sıkıcı olabilir lan? Spurs'e uzanan eller kırılsın