Tuesday, May 22, 2012

Haberler.. Haberler...


Pau Gasol Röportajı
Maç biter bitmez şans eseri Gasol ile karşılaştım. Hemen mikrofonu uzatıp röportaj yaptım tabii.
-2010'da şutlarının %61'ini içeriden kullanıyordun, şimdi ise %34'ünü. Oyunundaki bu değişikliğin sebebi ne?
+NBA'deki uzun oyuncular kocaman, gulyabani gibi adamlar. Pota altına girince onlara temas ediyorsun.
-Ama basketbol temas üstüne kurulu bir spordur!?
+Benim için değil. İnsan basketbol oynarken bir yandan kokteylini yudumlayıp televizyon izleyebilmeli bence. Hayattan zevk alabilmeli.
-Anlıyorum. Yaz aylarında Dwight Howard'la takas edileceğin konuşuluyor.
+Geçen seneki haber değil mi bu?
-Bu defa kesin. Orlando olmasa bile başka bir şehre gideceksin[1]. Yeni takımından beklentilerin neler?
+Pas veren bir süper yıldız.
(O sırada Kobe içeri giriyor. Sinirden elindeki topu yerken Pau'nun saçını çekip uzaklaşıyor.)
-Kobe 4. maçın son çeyreğinde 10 şut kaçırmasına rağmen basın önünde seni suçladı.
+Yorum yok.
-Senelerdir seni defalarca aşağılamasına rağmen tüm takımla dalga geçercesine dangalaklıklar yapan, molalarda bile kenarda oturan Andrew Bynum'a ses çıkaramıyor[2]. Neden?
+Yorum yok.
-Gerçi topu sana vermediğini söylüyorum ama sen de 4. maçın sonunda bomboş şutu atmak yerine pas vermeyi tercih ettin.
+Aslında pas vermedim.
-Nasıl yani?
+Pas verecekmiş gibi yapıp top kaybı yaptım.
-Anlıyorum.

O sırada içeri Andrew Bynum giriyor ve benimle sohbet etmeye başlıyor: "Bu sene Türkiye'de kim şampiyon oldu? Yine mi Tofaş?"
"Hayır," diyorum, "İbo'ya 3.5 milyon dolar verince iflas ettiler."


OKC vs Spurs
Bynum'ın her kelimesinden zeka fışkıran laflarını hatırlıyor musunuz? "Seriyi bitirme maçları (close-out) kolaydır. Rakipler boyun eğmeye meyilli olurlar." Lakers 36 ribaunt aldı (4'ü Bynum'ın), OKC ise 51. Bynum sahada olduğu süre boyunca Lakers 16 sayı gerideydi. İlk yarıda Gasol, maç genelinde Kobe hariç[3] Lakers'ın kaybetmeye meyilli olduğu söylenebilir.

Kevin Durant zaten Kevin Durant (hançerler, buzzer beater'lar...) ama Westbrook serinin en kritik oyuncusuydu (hatta MVP?) belki de. Orta mesafe şutlarını ölümcü hâle getirdiğini biliyoruz. Lakers high pick&roll'lerde Westbrook'a çare bulamadı (Switch yapmayı denemediler, denediler, tekrar denediler, denemediler...). Lakers'ın sikimsonique transition savunmasını saymıyorum bile. Üstelik Westbrook'u tutmakla görevli Ramon Sessions Lakers kariyerinin en kötü haftasını geçirdi[4]. Ne diyeyim, önümüzdeki birkaç ay boyunca her gün Lakers'ın  (Hız, atletizm, gençlik, 3'lükçü... Hepsine muhtaçlar.) yapmaya karar verdiği takaslardan bahsedecek gazeteler.

Unutmadan Thunder maç başına 16,5 top kaybıyla bu departmanda normal sezonu son sırada (Evet, otuzuncu.) bitirmişti. Seri boyunca 9 top kaybı ortalamayla oynadılar. Artık önümüzdeki seriye bakacağız: Spurs vs Thunder.

İki takım arasında herkesin bahsettiği garip benzerlikler var. Sam Presti Spurs organizasyonundan geliyor. Takımlardaki iki mega star da sakin insanlar: Duncan vs Durant. Ginboili ve Harden gibi iki all-star seviyesindeki oyuncu bench'ten geliyor. OKC'deki en dağınık oyuncu Westbrook. Parker da gençliğinde savruk oynardı (Tabii Westbrook'un saha görüşü asla Parker seviyesine gelmeyecek.). Üstelik her iki takımdaki rol oyuncuları da İsa veya Gandhi kıvamında adamlar (Collison, Ibaka, Perkins, Sefolosha... Hücumda top kullanmadıkları hâlde böylesine çaba harcadıklarına göre hepsi sezon sonunda peygamber olmayı hak ediyor.).

Aynı şekilde iki takım arasında KOCAMAN farklar da mevcut; yaş (bebe vs dede), koç (Nihat Doğan vs Sokrates), oyun (maç başı 1487 iso vs Spurs hücumu), tecrübe (playoff maçları: 31 vs 184)...

Heyecan içindeyim. Parker vs Westbrook efsanevî bir duello olmaya aday (Sezon içinde iki takımın karşılaştığı maçlarda en skorer oyuncu Parker oldu.). Normal sezonda Spurs 2-1 önde. Hem de Ginobili hiçbir maçta forma giyemedi. Ben yalnızca Lakers vs Grizz'in Spurs'le başa çıkabileceğini düşünüyordum. Seri için favorim (Gergin müzik, davullar, tamtamlar, dümbelekler... ve...) Spurs.

Not: OKC taraftarına hayran kaldım. Tribünlerin bir örnek giyindiğine alışmıştık. OKC ise 2. maçta bir sıra mavi, bir sıra beyaz giyinerek olayın suyunu çıkardığını ilan etti. Bu aşkamki maçta salonun önünde binlerce insan bekleşiyorlardı.

Taht Oyunları
Kullanım Kılavuzu: Birkaç ay önce lig tarihinin en garip röpotajlarından birini izlemiştik. Eğer hâlâ Stan van Gundy ve Dwight Howard'ın efsanevî performansını izlememiş ölümlülerden biriyseniz, buraya buyrun (Röportajın tercümesi)

Stan van Gundy'nin kovulduğu açıklandı. Zaten gazeteciler önünde yaşanan skandaldan sonra en az biri takımdan gitmeliydi. 2009'dan beri Dwight'la arasında anlaşmazlıklar olduğunu biliyoruz. Celtics serisinde 5. maçı kaybettikten sonra medya karşısında birbirlerini suçlamışlar ancak gerginliği konsantrasyona çevirip finale yürümüşlerdi. Bu defa ne takım, ne de ikili arsındaki ilişki yürüyebildi. Ebediyen felç olduğunu söyleyebiliriz hatta. Beklenen oldu, malumu ilam ettiler.
2009 Finalleri demişken, Magic kadrosunda çok önemli bir değişiklik yapan Otis Smith'i de unutmamak gerek. Kariyerinin zirvesindeki Hido (pas akışının merkezi) ile sözleşme imzalamamış, hatta "üstümüze doğru bir kurşun geliyormuş, son anda eğilmişiz" diye açıklama yapmıştı. Peki Hido yerine kim geldi? Vince Carter: topu elinde tutmak isteyen, izolasyon oynayan bir basketbolcu. Magic'in hızlı paslarla boştaki oyuncuyu bulmaya dayalı oyun tarzı tam anlamıyla çöktü tabii. Aynı Otis Smith 1,5 sene sonra, performans/para olarak ligin en ağır kontratlarından birine sahip olan çaptan düşmüş Hido'yu tekrar takıma getirdi. Rashard Lewis'e 120 milyon $ verdiğini (Kobe'den sonra ligin en çok kazanan oyuncusu hâlâ Lewis. Gülme kriziniz geçen dek birkaç dakika bekliyorum.), seneler sonra Lewis'ten kurtulmak için dibe vurmuş Arenas'ı (ligin en çok kazanan 5 oyuncusundan biri) kadroya kattı... Otis Smith ile Magic karşılı olarak yollarını ayırmaya karar verdi. Tabii yukarıda saydığım abuk subuk hamleler yüzünden değil, korkunç bir yönetici olduğu için Orlando'daki günleri sona erdi (Dwight vs SVG mücadelesine müdahele etmemesi, hatta kendisiyle özle olarak konuşan oyuncusunu koça ispiyonlaması...).


Bence SVG rahatlamış, hatta mutlu olmuştur. Otis Smith cv'sinde "kovuldu" yazmadığı için şanslı. Orlando ise  kangrene dönüşmüş Dwight[5] vakasını çözmezse taht oyunlarının gerçek kaybedeni olacak.
________________________________
[1]Bynum+oyuncu+draft hakkı karşılığında Howard'ı alabilirler belki. Fakat Gasol'un 4 numara oynaması hem takım, hem de Gasol için pek hayırlı değil artık. Eğer Dwight'ın peşinden gideceklerse pota altı ikilisi gidecek.

[2]Kobe'nin Bynum için yorumu: "Bana gençliğimi hatırlatıyor." Şampiyonluk için Bynum'a muhtaç olduğunu ve üstüne giderse ters etki yapacağını biliyor tabii. Fakat Bynum'ın molalarda koçun ve takımın yanında durmamasına ne demeli? Sakin kafayla zen'ini kazanmaya (Phil Jackson'ın lakabı neydi?) çalışıyormuş.


[3]Playoff'ların en iyi maçını çıkarmış olabilir. Yazık oldu. 34 yaşına gelmiş adam tüm ligde en çok dakika alan 4. oyuncuydu bu sezon. Yüzdesi düşüktü ama istese sayı kralı olarak sezonu bitirebilirdi. Sert adam, laf yok. Unutmadan, geçen sene Almanya'da garip bir tıbbî teknik denemişti. Bu sene Sovyet Ordusu'nun radyoaktif programlarına katılacağı konuşuluyor.

[4]Lakers Ramon Sessions'ın penetrelerine muhtaç. Takımda delici olmayınca rakibin alan paylaşımı mithril zırha benziyor; kırılması, delinmesi, hatta aşındırılması imkansız. Penetreciler rakip savunmayı dalgalandırdıkları için oyunun diğer alanları rahatlar; 3'lük, pota altı... Bu seriye gelirsek, Bynum&Gasol ikili sıkıştırmalara mahkum olmayacak, Thunder guard'ları yardım savunmasına geldikleri için Lakers'a (Blake, MWP...) boş 3'lük şansı kalacaktı (Tabii penetrenin de nitelikli olması lazım. Mesela topu 10 saniye boyunca elinde tutup 3'lük çizgisinin dışında gezinirse Lakers'ın hücum setleri şerham şerham bok yiyor. Kobe ilk maçta Sessions'a kızmıştı hatta: "Topu elinde tuttuğun için alan paylaşımımız mahvoluyor.").Üstelik Sessions hızlı hücumlarda koşup OKC'ye büyük sorun çıkabilirdi. Fakat Lakers hücumu sürekli yavaşlatıp kontrollü oynadığı için Sessions en önemli silahını kullanma şansı bulamadı. Şimdi yazdığım paragrafa tekrar baktım da Sessions'ın rezalet performansını Mike Brown'a yüklemiş gibi olmuşum. Rezil performansından sen suçlusun (min %70) Ramon.

[5]Ya uzun süreli sözleşme imzalamalı ya da takasta gönderilmeli. Dwight'ın (aka Bitchie Bitch) da 2,5 sene süren karar verememe sürecini geride bırakması ve aldığı kararın arkasında durması lazım. O âna dek röportaj videosunu 3:40'a alıp kendisine tokat attığımı hayal edeceğim.

1 comment:

Anonymous said...

Kobe'nin bencil oyunu ve takima olan negatif etkisi hakkinda yazi yazsak herhalde sayfalar yetmez. Su asagidaki link sanirim herseyi anlatiyor, video MJ ve Kobe'nin triangle ile nasil hücum ettiklerini kiyasliyor. Yani su videoyu izleyip de hala kobe süper Pau ve Bynum kazmalari yüzünden Lakers elendi diyen varsa da diyecek biseyim yok artik:

http://www.bballbreakdown.com/why-michael-jordan-was-better-than-kobe-bryant/