Sunday, June 10, 2012

Doğu Finali

BASKI
Zaten Doğu Konferansı Finalleri'ndeyiz, daha büyük baskı düşünmek pek mümkün değil ama herkesin bir baskısı vardır. Herkesin baskısı kendine. Baskı kurban olduğum yaresulullahtan da gelebilir amma lakin ki öyle değildir. Eyyorlayayım

1. LeBron.

2. Wade hem 2006 Finalleri, hem de iyi çocuk imajı sayesinde fazla eleştirilemeyen oyunculardan biriydi. Fakat Heat'in karşılama partisi ve 2 senedir edindiği garip alışkanlıklar (rakip oyuncuyla dalga geçmek, küçümseyici lâflar atmak...) sonrası yavaş yavaş sevilmeyenler kulübünün müdavimi oldu. Artık dokunulmazlık zırhı kırılmış, negatif değerler yüklenmiş bir Wade ile karşı karşıyayız. Hâlâ ailevî problemler, sakatlıklar, LeBron eleştirileri yüzünden yerin dibine sokulmuyor ama ilk defa çektiği tepkiler Çin'den Maçin'e yol oldu. Plyaoff'lar bitene dek tamamen sıradanlaşırsa lig tarihindeki yerinin sarsılacağını düşünenler az değil. Hatta Heat forumlarında takasını isteyen sapık taraftarlar bile vardı (olmaz o iş[1]).

3. Celtics. Garnett 2008'den evvel neredeyse loser olarak gösterilir, hatta Sprewell/Cassell öncesi T-Wolves ile playoff ilk turunu geçemediği için yumuşak diye nitelenirdi. Paul Pierce ise partilerden partilere koşan bir yıldızdan fazlası değildi medyaya göre. Yüzüğün basketbolcuların kariyerini nasıl şekillendirdiğine çok güzel örnekler. Peki ya iki yüzük? Garnett dizlerinden sakatlanmasa Celtics büyük ihtimalle 2009 Şampiyonluğu'na ulaşacak, takımdaki yıldızlarsa tarihteki Büyük 3'lüler arasında çok daha süpermatik bir mevkiye erişeceklerdi[2]. Sene 2012 ve hepimiz biliyoruz ki, Celtics son kez dans ediyordu[3]. Konferans finallerine çıkmak bile onlar için muhteşem bir son olacaktı ama kupayla veda ettiklerini, soyunma odasında yapacakları veda konuşmasını hayal edebiliyor musunuz (bkz. 69 Finalleri)?

HAKEMLER
1. "Maç öncesi Beat the Heat t-shirt'leri nba.com'da satılığa çıktı." Hiçbir anlamı yok. Zaten NBA her türlü final kombinasyonu (Evet, Spurs vs Celts dahil) için zilyon tane ürün hazırlamıştır. Maç biter bitmez satmaya başlayacaklar. Olayın açıklaması çok basit: Abuk subuk bir adam yanlışlıkla bu ürünlerden birini görünür hâle getirdi (Maç ayarlanmış olsa bile bunun kanıtını resmi siteden vereceklerini düşünmüyoruz herhâlde.).

2. "Heat'i Finaller'e çıkarıp para kazanacaklar." Genç süperstarlar üstüne kurulmuş, mega atletik takımlar uluslararası pazarda daha çok ilgi çekiyor. Heat'in dahil olduğu NBA Finalleri daha çok reyting alacak. Buraya kadar tamam ama şu an playoff'larda kalan en büyük pazar Boston. San Antonio gibi bir örnekten bahsetmiyoruz yani.

3. Joey Crawford (4. maç sonrası Crawford ve ekürisi Kenedy hakkında bir paragraflık geyik çevirmiştim zaten.) gibi çok düdük çalan bir hakem var. Daha fazla penetre eden takımın Heat olduğu malum. Üstelik Celtics sert oynamaya seven, 7. maçın tadını çıkarmak isteyen bir takım. Yani burada bir avantaj olduğu söylenebilir ama o kadar. Başka iddialar abartılı kaçıyor.

4. Şöyle bir yorum geldi: "Herhangi bir takımı tutmayanlar için dediklerini anlıyorum ama her konuda mantık aramamak lazım. Taraftarlar bu gibi şeylerden zevk alır, maçı daha alevli seyrederler." Doğru, anlıyorum (ama konuşamıyorum.). Ben sadece hakem muhabbetinin biraz abartıldığını düşünüyorum.


MAÇTAN KISA NOTLAR
İlk yarıda Miami tam 10 top kaybı yaptı; 8'i Celtics'in top çalmasıyla geldi üstelik. Heat hızlı hücumlarda olağanüstü takılan taraf. Fakat transition savunmasında rezalet oldukları için Celtics'in öne fırlamasına engel olamadılar. İkinci yarıdaysa top kayıpları eşitlenecekti.

Maç öncesinda hangi rol oyuncularının 3'lüklerle katkı vereceği tartışılıyordu; Pietrus, Dooling, Miller, Battier... Battier, ortayı kalabalık tutabilmek için dış şutları riske eden Celtics'i tam 4 kere cezalandırdı. Kendisine beklenmedik bir isim eşlik ett: Chris Bosh[4]. 3'lüklerde 4'te 3 yaptı. Süper mi? Süper. Fakat bench'ten gelip sayı atan tek oyuncuydu. Korkunç mu? Korkunç (Benzer senaryoda OKC'nin gazabını hayal edin.). Tabii Finaller'de Ibaka'yı dışarı çekecek.

LeBron ilk yarıda top kullanmıyor, asist yapmıyor, en azından hücumda konsantre olamamış gibi görünüyordu. Mesela ilk yarıda post-up'tan 0 sayı bulmuş. Bass yerine kısa savunmacılarla eşleştiğinde bile post denemedi[5]. İkinci yarı hem LeBron, hem de takım 7. maç konsantrasyonunu yakaladı (Heat ikinci yarının ilk 17 dakikasında %100 savunma ribaundu rating'i ile oynadı mesela.). LeBron ya topsuz hareketle Bass'i ekarte etti ya da dışarıda topu alıp hızını kullanarak potaya gitti. Celts son 9 dakikada yalnızca 6 sayı üretince maç bitecekti zaten.
LeBron eğlenmeyi, insanlarla iyi geçinmeyi seven bir adam. Fakat The Decision'dan, hatta 2010 Celtics serisinden beri kötü çocuk ilan edildi. Belki de 2 senedir ilk defa kara kıyafetleri giyip yeni rolünü kabullendiğini, negatif enerjiyle beslendiğini görüyoruz; gülmüyor, şakalaşmıyor, dans etmiyor, hiçbir basketi kutlamıyor... Yukarıdaki resimde gülüyor. Son iki maçtır gülümsediği yegane 10 saniyelik sekanstan bir kare. Yalnızca birkaç dakikasını kutlamalarla harcadıktan sonra soyunma odasına gitti (sahadan ilk ayrılan Heat oyuncusu oldu muhtemelen.).

Eveleme Geveleme
Celtics hakkında ne desem boş. Omuz omuza çarpışmayı gerçekten seven bir grupla karşı karşıyaydık. Beraber oynamaktan zevk almak (Spurs oyuncuları oynadıkları basketboldan daha çok zevk alıyorlardır muhtemelen) ya da birbirlerini çok sevmek demiyorum. Bahsettiğim şey belli: Omuz omuza çarpışmak (Aradaki farkı iyice belirtmeliyim; gözleri kapalı beraber savaşa gider, birbirleri için iyi, kötü, çirkin her şeyi yapabilirlerdi.). Çok çok özel bir Celtics takımını 5 sene sonra tarihe uğurluyoruz. Zaten ben dayanamayıp birkaç güne uzunca bir Celtics post'u yazarım. Şimdilik Doc[6] Rivers'ın maç sonrası olağanüstü tavırlarıyla verdiği güzel röportaja kulak verin:

NBA'in bireysel bir lig olduğu söylenir. Sanıyorum bu teori yok oldu. Karşınızda bir takım var; sürekli takımca efor harcayan bir ekip. Kevin, Ray, Paul... Ben onlara birer şahıs olarak değil, bir grup olarak bakıyorum. Sanırım artık birbirleri için ne kadar çok şut ve dakika feda ettiklerine odaklanmalıyız. Onlardan istediğim her şeyi yaptılar; savunma, paslaşma... Kazanmak için pek çok şeylerini feda ettiler. Onlar hakkında asla unutmayacağım şey de bu olacak.
Avrupa basketbolu seyreden insanların çoğu Spurs'e sempati besliyordu. Celtics her basketbolseverin tutkuyla bağlandığı duyguları canlandırıyordu. Fakat birbirimizi kandırmamıza gerek yok. NBA basketbolu seven hemen herkes, saf atletizm ve yeteneğin şahlanacağı, emsalsiz süper yıldızların yüzük için çarpışacağı, LeBron ve Durant'in birbirleriyle eşleşeceği 2012 Finalleri'ni heyecanla bekliyor.
_________________________
[1]Heat tarihinde en fazla sayı atan, top çalan, asist yapan oyuncu Wade.

[2]Orlando, 2009 Doğu Konferans Finalleri'nde lig birincisi Cavs'i 6 maçta eledi. Bir önceki turda Garnett'siz Celtics'le 7 maç yapmak zorunda kalmışlardı. Celtics forumlarında takılanlar zaten fark etmişlerdir; Boston taraftarları 2009'dan bahsederken, finaller 7. maçın son saniyelerinde şampiyonluğu kaybetmiş gibi bir tribe giriyorlar.

[3]RayRay kesin gidecek ama Danny Ainge hele şükür Rondo ve Pierce'ı takas etmekten vazgeçti. Hatta Garnett'in de takımda kalacağı söyleniyor. Zaten başka takıma gitmektense kariyerini bitirmeyi bile tercih edebilir... gibi geliyor bana.

[4]Maçtan sonra 3'lük çalıştığını söyledi. Gittikçe potadan ve fizikî mücadeleden uzaklaşıyor yani. Kariyerinin sonlarında yarı sahadan şut deneyecek muhtemelen. Neyse, hele ki çok önemli katkı vermişken sakat adamın üstüne gitmeyeyim. Blog'u okuduğu için morali bozuluyor sonra herifin, biliyorum.

[5]1-5 maçlar arası toplam 22 sayı, 6. maçta ise tam 14 sayı bulmuştu.


[6]Doc Rivers'ın as oyuncularını sahadan çıkardığı ânın görüntülerini izlemek istiyorsanız aradığınız adres burası. Unutmadan, Rondo ve Garnett seri sonrası el sıkışma ritüeline kalmaksızın soyunma odasına gitti. Özel bir ruh hâli içinde oldukları aşikar.

1 comment:

Anonymous said...

Danny Ainge rayinda giden takima comak sokmayip Perkins'i takas etmeseydi bu takim en az bir yüzük daha takardi. Takimin dinamikleriyle fazla oynadi, ESPN'in The Association belgeseli vardi sanirim 2 sene önce cekilen, orada oyuncularin yasadigi büyük hayal kirikligi ve PErkins takasinin bu takimin bütün havasini nasil bozdugunu cok rahat görebiliyor insan.