Sunday, April 29, 2012

Durant. Reyiz.

Playoff'larda bazı takım taraftarları bir örnek giyinmeye gayret ederler. Bu işi en iyi yapan tribün açık ara Oklahoma'da. Geçen sezon herkes aynı renk t-shirt giymişti. Bu playoff'lara da fire vermeden başladılar. Tabii amaç takımla aynı renk giyinip görsel uyum yaratmaktır. Bu defa bir iletişim problemi olmuş galiba. Taraftarlar mavi renk giyinmişlerdi; Thunder ise beyaz. Gerçi sahada mavi renk giyen adamlar da vardı: Mavericks.

Sakatlık haberlerinden sonra tüm hevesim kaçtı. Maç analizi yapacak hâlim yok ama son şut hakkında kısaca yorum yapayım. Pozisyon öncesinde Scott Brooks'un Durant'e neler söylediğini gösterdi televizyon: "3'lük at, 3'lük at. Ama boşluk bulursan içeri gir." Bravo, her kelimeden zeka fışkırıyor. Böyle mükemmel bir hücum çizebilmek için uzun seneler koçluk deneyiminiz olmalı.
                                                
Dallas'ın maçı alacağını sanmıştım. Maçtan önce yazdığım meşhur Rudy Tomjanoviç sözü geldi aklıma: "Bir şampiyonun kalbini asla hafife almayın." Fakat Durant basketi attı. Basket olacak top en fazla bu kadar nazlanabilir herhalde. Tarihte çemberde sekip giren çok meşhur bir şut daha var: Bu akşam tadını çıkaramadığımız Heat vs Knicks rekabetinin mihenk taşlarından 1999 Doğu Konferansı yarıfinallerindeki Alan Houston basketi (Evet, teselliyi mazide buldum.).


Unutmadan OKC'nin şampiyonluk rotası şimdilik (Grizzlies, Celts ve başka birkaç takım da gelebilir ama şu an) şöyle görünüyor: Mavs, Lakers, Spurs, Heat. Kolay gelsin.

No comments: