Saturday, April 21, 2012

Bir Şampiyonluk Adayı: Grizzlies

Memphis Batı Konferansı'nın iddialı takımlarından biri. Geçen sene kimse başarılı olmalarını beklemiyorken hırslandılar, and içtiler: "playoff'lara kalana dek sakallarımızı kesmiyoruz!" Ve başardılar; Grizzlies 5 sezon sonra playoff'lara kaldı. Huzurla sakallarını kesen oyuncular önce 1 numaralı seribaşı San Antonio'yu devirecekler, ardından Oklahoma ile yedinci maça dek savaşacaklardı. Konferans Finali'ne çıkamadılar ama herkes heyecan içindeydi: "Yeni bir takım geliyor, önümüzdeki sezonlarda hep zirveye oynayacaklar, şampiyonluğa uzanabilirler..."
Memphis ligin en küçük pazarlarından biri, hatta belki de en küçüğü. Fakat takım şehirle bütünleşince, iyi kadro iyi koçla buluşunca aynı heyecanı bu sezona taşımayı başardılar.

Grizzlies topa sürekli baskı yapan, çok iyi dış savunma yapan, rakip kısaları canından bezdiren bir takım. Yüzlerce gazeteci Tony Allen'ın şu an NBA'deki en iyi savunmacı olduğunu iddia ediyor. Conley ile beraber tam saha baskı uyguluyorlar (grit&grind). Bu işi tüm ligde en iyi yapan takım (En son Garnett'in Minnesota'sı tam saha baskıyı şahane uyguluyordu. Son 5 yıldır en iyi örnek Grizzlies muhtemelen.).

Kısaları geçtikten sonra pota altındaki dev ikiliyle boğuşmak gerekiyor: Randolph&Gasol[1]. Yalnızca gerilla taktikleriyle rakibi top kaybına zorlayan bir takımdan değil, uzun ve kalıplı oyuncularıyla boyalı alanda hiçkimseye geçit vermeyen bir takımdan bahsediyoruz. Üstelik aynı ikilinin en etkili olduğu alan savunma değil. Grizzlies'in hücum merkezi Marc Gasol. Abisinin yolundan ilerleyip basketbolu yalayıp yutmuş bir bünyeye dönüşen Marc (ayak fundamental'ı süper, post oyunu çok iyi, basketbol zekası yüksek...) alçak post'ta topu alıyor ve şahane saha görüşü sayesinde herkesin üstünden pas dağıtıyor (Pau Gasol ya da şu sıralar Garnett gibi.). Asist yapıyor demiyorum (maç başına 3.5; takımın en çok asist yapan ikinci oyuncusu.) ama hücumu yönlendiriyor. Grizzlies'in en önemli alışkanlıklarından biri Marc'ın pas yeteneğinden doğdu: üst üste doğru pası vermek ve topu paylaşmak. Şu videoda hücumun merkezi olmak derken ne kastettiğim tam olarak anlaşılıyor.
                           
Henüz Marc'ın sayı ve ribaunt katkısından (15 sayı 9 ribaunt) söz etmedim bile. Çünkü takımdaki en büyük sayı potansiyeli Zach Randolph. Ligdeki en yetenekli uzunlardan biri olduğunu herkes biliyordu. Fakat Portland Jail-Blazers'ta[2] ve Isiah Thomas'ın New York'unda problem çocuk damgası yedi[3]. Memphis'e geldiğinde klasik bir Chris Wallace dangalaklığıyla karşı karşıya olabileceğimiz konuşuluyordu[4]. Herkes yanılıyormuş, Z-Bo kariyerinde ilk kez takımın parçası olmanın neler ifade ettiğini anladı (10 sene sonra. Geç oldu, güç oldu ama oldu.). Sakatlıktan yeni döndüğü için koç Lionel Hollins takımın ritmini bozmamak adına bench'ten getirmeye karar verdi. İşin en fantastik tarafıysa [FLAŞ FLAŞ] Z-Bo bunu kabul etti ve [FLAŞ FLAŞ] rolüne uyum sağladı. İlk 5'te Marreese Speights var. Randolph bench'ten geliyor ve tabii ki Speights'ten daha fazla süre alıyor[5]. OJ Mayo da sonradan oyuna girdiği için bench katkısı aşmış durumda. Mayo yedek başlamak istemiyor, hatta takımın liderliğini üstlenmek istiyordu. Lionel Hollins'in büyücülük teknikler sonucu tüm bu problemli oyuncular yeteneklerini yalnızca takım başarısı için kullanmaya başladılar.

Chris Wallace Rudy Gay'e 5 senelik 82 milyon dolar verince şok olmuştum. Hâlâ şoktayım. Neredeyse Wade kadar para kazanıyor (Oha!). Fakat aldığı kontrat Rudy Gay'in çok yetenekli olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Belli ölçüde kendi şutunu hazırlayabilen, izolasyon oynayabilen[6] bir basketbolcu. Zaten maç sonlarında iyi performans göstermesinin esas sebebi bu. Bu sezon %45'le atıyor; clutch istatistiği ise %51. Hatta Where Clutch Happens temalı reklamda bile yer bulmuştu. İzolasyon süper skorerlerin alamet-i farikasıdır. Gay'in bol bol izolasyon denemesi Memphis gibi paslaşarak sayı üreten bir takımın ritmini bozar (Geçen sene Rudy Gay sakatlanmasına rağmen playoff'lara kalan Grizzlies abuk subuk izolasyonlar olmadan ne kadar başarılı olabileceğini herkese gösterdi.). Fakat son anlarda Gay ve Randolph mecburen iso deneyecekler... ve muhtemelen başarılı olacaklar. Hatta Mayo ve Conley de işler sıkışınca sorumluluk alabilirler.

Süper dış savunma, mükemmel pota altı ikilisi (ligde boyalı alandan en çok sayı üreten 4. takım Memphis), ortalama üstü dış skorerler, bench katkısı... Geriye bir tek dış şut tehdidi kaldı (kötü 3'lük atıyorlar.). Takas dönemi sona erdikten sonra Arenas ile anlaştılar. Kimse Arenas'ın LeBron'lu Cleveland'la Doğu Şampiyonluğu için savaştığı, rakip potaya 40 sayı bıraktığı günlerdeki gibi performans sergilemesini beklemiyor. Memphis cephesinin aradığı belli: İsikrarlı bir dış şutör, takımın pas trafiğini bozmayacak, aksine zenginleştirecek bir guard, kritik anlarda sakin kacalak bir çift bilek. Arenas puzzle parçası gibi oturdu. Yalnızca birkaç şut atacağı, genelde bench'te oturacağı bir rol, Arenas'ın konsantre olmasına engel olabilirdi. Lionel Hollins Arenas'ı zorla takıma bağladı, takım ruhuyla besledi. Rakibin en önemli skorerini Arenas'la eşleştirdi mesela. Wade'i Ton Allen'dan çok Arenas'ın savunması mantıklı değil ama Hollins'in düşüncesi çok açık: Kocaman egolu basketbolcuların takıma entegre olabilmesi için kendilerini önemli hissetmeleri lazım.
Şu an Grizzlies herkesle eşleşebilecek, rakiplerin tüm silahlarına cevap verebilecek bir kadroya sahip. İlk turda Clippers'la karşılaşacaklarmış gibi görünüyor. Sete set hücumu bilmeyen Clippers uzunlarını sodomize edeceklerini düşünüyorum. Takımınızda CP3 varsa kimse sizi süpüremez ama CP3 kaç maç kazanabilir? 1? 2? Grizzlies'in ikinci turda kimle eşleşecekleri belli değil ama çok fark etmez. Yalnızca dış oyuncuların skor ürettiği OKC'yi tam saha baskıyla canından bezdirebilirler. Senelerdir savunmasıyla ön plana çıkan ama bu sene hücum takımına dönüşen San Antonio'ya pota altında üstünlük sağlayabilirler. Şimdilik muhtemel eşleşmelerden bashetmeye gerek yok. Playoff resmi kesinleştiğinde uzun uzun yazarım zaten.

*

[1]Ligdeki en iyi 2. pota altı ikilisi. İlki Lakers tabii ki. OKC'nin pota altı çok güçlü ama yalnızca savunmalarıyla ön plana çıkıyorlar. Knicks'te hem süper savunmacı (Chandler), hem de çok iyi hücumcu (Amar'e) var ama Grizzlies ya da Lakers gibi dengeli değiller.


[2]Jail Blazers: Zach Randolph yaşı tutmazken içki içtiği için yakalandı. Rasheed ve Damon Stoudamire ot içerken yakalandılar (1 sene sonra Stoudamire 30 gram otla yakalandığında tutuklanacaktı.). Ruben Patterson eşini dövdüğü için hapse atıldı. Qyintel Woods ot içip ehliyetsiz araba kullanırken hız sınırını aştı ve yakalandı. Daha sonra Qyentel Woods, Amerika'da yasak olan köpek dövüşleri düzenlediği için tutuklanacaktı. Randolph Patterson'ın suratına yumruk atıp kemiklerini kırdı. Tüm bunların arasında Rasheed Wallace bir sezonda en fazla teknik faul alan basketbolcu oldu (41) ve bu yüzden lig yönetimi kuralları değiştirdi. Artık 1 sezonda 16 teknik faul alan oyunculara otomatik maç cezası veriliyor ve oyuncunun daha sonra alacağı her 2 teknik faulde maçtan men kararı veriliyor (Bir sonraki sezon fauler sıfırlanıyor tabii.).

[3]Gerçi o zamanki Knicks'te GM'den oyun kurucuya dek pek çok insan taciz davalarında sanık oldu. Men in Black'teki gibi hafıza silen bir nöralizör icad edilirse New York taraftarları mağazalara akın edecek ve 2000'leri unutacaklar.

[4]Chris Wallace. Pau Gasol'u yok yere gönderen, 2.sıradan Hasheem Thabeet'i seçip yeni Mutombo'yu bulduğunu iddia eden genel menajer.
[5]Şu sıralar ritim yakalayan Knicks'te yapıyı bozmamak için sakatlıktan dönen Amar'e'nin  bench'ten gelmesi gerektiğini savunanlar var (Mesela Charles Barkley). Ben gerçekleşeceğini sanmıyorum. Farz edelim ki Amar'e kabul etmiş gibi görünsün. 6. adam rolüne uyum sağlayabilir mi?

[6]İzolasyon: topu al, tek başına hücum et, sayı yap.

No comments: