Monday, April 30, 2012

Haberler... Haberler...

Lakers vs Nuggets
Geçen akşam Roy Hibbert Magic karşısında tam 9 blok yapmış, 10 olan playoff rekorunu (1985'te Mark Eaton, 90'da Hakeem) kıramadan maç bitmişti. Bu akşam blok rekorunu egale eden birine rastladık: Bynum. Hücumda kötü başladığı halde konsantrasyonunu yitirmedi ve pota altını kararttı. Uzunlar böylesine hayvanî performans gösterince rakibin hücum anlayışı tamamen değişiyor. Nuggets pota altına girmeye korkar olunca ritimleri tamamen bozuldu elbette. Bir de garip not vereyim. Lakers gorması giyen bir oyuncunun playoff'larda yaptığı en son triple double için 91'e gitmek gerekiyor: Magic Johnson. Jordan'lı Bulls'a karşı 16 sayı 11 ribaunt ve 20 asistle oynamıştı.
                                               
Bynum'ın çılgın performansını bir kenara bırakıp takım savunmasından bahsedeyim. Lakers müdafaa anlayışı harikaydı. Mike Brown zaten savunma gurusu olarak tanınır. Nuggets'a en ufak hareket alanı vermediler. Jöle kıvamında bir organizmaymışçasına her noktayı kapattılar. Savunma rotasyonu o kadar güzel işliyordu ki, switch'leri tam olarak anlamak bile mümkün değildi. Hem şaşırdım, hem hayran kaldım.

Nuggets için en kritik nokta rakibi top kaybına zorlayıp hızlı hücumlar bulmak ve oyun temposunu artırmaktı. İkisini de beceremediler. Yedeklerin rol aldığı son dakikaları saymazsak Lakers yalnızca 7 top kaybıyla oynadı (Sezon ortalamaları 15). Nuggets kendi oyun ritmini maça kabul ettirmek bir yana Lakers'ın iradesine boyun eğdi.

Rondo'ya Ceza Geliyor
Hawks'ın iyi başladığı maçta Celtics pes etmeyince son dakikalarda atmosfer gerildi. Bitime 40 saniye kala top kazanma mücadelesinde hakemin çaldığı düdüğü beğenmeyen Rondo sinirlendi. Önce bir karış mesafeden hakemin suratına haykıran, akabinde hafifçe göğüs atan Rondo atıldı tabii ki. Abuk subuk yorumlar yapacağıma kural kitabını açıyorum: "Eğer herhangi bir oyuncu hakeme kasıtlı olarak fiziksel müdahelede bulunursa 1 maç ceza alır." Hareket sert değil, hatta çok yumuşak ama kastî olduğu aşikar.
                                               
Saha avantajını ele geçirmek isteyen Celtics için çok kötü haber; kariyerinde 1 kere bile playoff ilk turunu geçemeyen T-Mac içinse şahane.


Chris Duhon'ın Dansı
Magic'in galibiyete uzandığı maçın son dakikalarında Dany Granger top taşıyor. Chris Duhon, hakemlerin travel düdüğü için yaptıkları kol hareketlerinden esinlenerek garip bir dans figürü bulmuş. Sinir bozucu görünüyor. Maçlarda rakip takıma düdük çalınınca tribünler hep beraber ayağa kalkıp dans edebilirler.
                       
Maçı garip bir şekilde Orlando aldı. Bill Simmons'ın bol bol bahsettiği bir teori var: Ewing Teorisi. Patrick Ewing'in hem Knicks'te, hem de kolej yıllarını geçirdiği Georgetown'da her zaman en büyük yıldız olduğu malum. Fakat sakatlıklar yüzünden sahaya çıkamadığında takımlarının daha başarılı (ya da beklenenden başarılı) olduklarına dair garip bir fenomene rastlıyoruz. En büyük örneği, kaçırdığı 99 playoff'larında Knicks'in finallere çıkması. Şu sıralar insanlar internette teoriyi Orlando'ya uyarlayıp espriler yapmakla meşgul: "Dwight'ın yokluğunda takım playoff'larda başarılı olabilir mi?" İhtimali bile ağzımı sulandırıyor. 40 gün 40 gece Dwight hakkında espri yaparım. Ama o iş yaş. Orlando'nun seriyi geçmesi hala çok zor.

No comments: