Monday, April 2, 2012

3/21: Orta Yaş Krizi

Artık resmîleşti. Kobe orta yaş krizine girmiş.

Geçtiğimiz play-off'larda dizleri iflas etmiş, kıkırdak tabakasının neredeyse yok olduğu ortaya çıkmıştı. Hatta geçen yaz basketbolu bırakmayı bile düşündüğü söyleniyor. Sezon başlamadan önce deneysel bir tedaviyle dizlerini daha iyi hale getirince, küçük çaplı bir orta yaş krizine girdi sanırım. Sürekli sayı atıyor. Sayı kralı olmaya and içmiş mübarek.

Geçtiğimiz akşam yine saatlerce çember dövdü. İlk 3 çeyrek 0 (sıfır) sayı bulabildi: 0/15. Tim Hardaway, 0/17'de ile bu alandaki rekoru elinde bulunduruyormuş. İnternette geyikler tavan yaptı; "Kara Mamba küçükken ailesini öldüren çemberlerden intikamını alacak", "Kobe gezegendeki çemberleri yok etmeye kararlı"... Son çeyrekteyse 11 sayı attı. En önemlisi, attığı 3'lükle (O ana dek 7 kere 3'lük denemiş ve hiçbirinde isabet kaydedememişti.) Lakers'ı öne geçirdi. Tabii bu kadar fazla zorlamasaydı, Lakers son 20 saniyeye 2 sayı geride girmeyecekti muhtemelen. 
                         
İşin en garip yanı, böylesine usta bir oyuncunun soğuk olduğunu anlayıp şut tercihlerini değiştirmemesiydi. Potaya yanaş, çılgınca geliştirdiğin post hareketlerini kullan, turnikeyi zorla, faul al, ritim bul... Hayır! Adam ısrarla, sürekli 6 metre civarlarından şut attı. Üstelik 2005-2006 senelerinde değiliz; Kwame Brown'la (aka gerizekâlı) değil belki de tüm ligin en iyi pota altı ikilisiyle (Bynum&Gasol) beraber oynuyor.
Büyük maçlarda (Miami, Dallas, Spurs...) cıvıtmıyor ama küçük maçlarda saçmalıyor. 15 senedir izlemesem, gerizekalı olduğunu düşünürdüm herhalde. Ciddiyim. 1995 senesinde Profesör Emmett Brown'la zaman yolculuğu yapıp bu seneki 10 maçını (Washington, Minnesota, New Orleans...) izlesem basketbol iq'sundan şüphe ederdim.

Kobe gelmiş geçmiş en büyük 3-5 skorerden biri. Benim gördüğüm en acayip ayak fundamental'ı bu arkadaşta. Bu alanda Jordan kadar iyi. Jordan biraz daha güçlüydü (Wade'in aşmış hali, dr J'in şut atabileni, uyuşturucu kullanmayan çok iri bir David Thompson...); hem fiziken, hem de ruhen daha güçlüydü diyebiliriz. fakat Kobe'nin ayakları ve elleri (illa ki tarihten bir isim vereceksem George Gervin diyebilirim. Tabii ellerinden bahsediyorum. yoksa Gervin'in savunma gücü 0 ile 0.01 noktası arasında değişir.) eşsiz. O alanda Jordan kadar iyi, hatta hazır olun, bence biraz daha iyi sanki galiba gibi gibi

İzolasyon (sete set hücumda topu al, tek başına sayı üret) süper skorerlerin alamet-i farikasıdır. Kobe tüm basketbol tarihinde en iyi izolasyon oynayan, kendine en iyi şut hazırlayabilen, en iyi post hareketlerine sahip guard'a dönüşmüş olabilir. Şahit olduğumuz vaka çok acayip. Elbette ki yeteneklerini yadsıyamayız ama bu noktaya yalnızca ve yalnızca çalışarak geldi. Wilt, LeBron, Shaq ya da Oscar Robertson gibi karşı konulamaz bir fiziğe sahip değildi. Çok açık söylüyorum, Vince Carter'dan daha yetenekli değildi(1) ama sürekli çalıştı. 3 yüzük kazandıktan(2) sonra rahatlamak bir yana, daha çok çalışıp bugün gördüğümüz 'şey'e evrilmeye başladı: el stünden şutlar, fade away 3'lükler... Jordan'ın hücum numaralarını tek tek öğrenip mükemmel bir skorere dönüştü.

Peki soğuk olmasına rağmen ne diye 3'lük atmaya çalışıyor? Benim anladığım kadarıyla dizlerini dinlendirmek, play-off'lara güçlü girmek istiyor. Fakat hem orta yaş krizinde olduğu, hem de takım kötü gittiği için sayı atmaktan vazgeçmiyor. Kobe her zaman bencil bir oyuncuydu. Asla Bird veya Duncan gibi egolarını minimalize eden bir basketbolcu olmadı ve olmayacak. Fakat 35'e merdiven dayamışken her akşam 40 dakika oynamasına, 25 şut kullanmasına gerek yok. Sürekli sakatlıklarla boğuştuğu için, ne kadar şiddetli ağrıları olursa olsun parkelere çıktığı için vücudu isyan edecek.
Az önce biten maçta Golden State'e karşı 40 sayı kaydetti mesela. Abi 10 sayı atsan ne olur, 50 sayı atsan ne olur? Zaten ilk 10'daki, hatta ilk 7-8'deki yerin garanti(3). Üstelik takımdan kriz fışkırıyor(4), sen hâlâ sayı krallığının peşindesin. Neyse ne. Lakers taraftarı değilim,  banane. Los Angeles merkez, kafasına göre herkes. Seyirciler için daha eğlenceli oluyor zaten. Durant ve Kobe 40 sayı atsın, LeBron 30-10-10 yapsın. Ben izlerim. Play-off'lara sağlıklı girsinler yeter ki.

*

(1)Kobe all-star maçında beyin sarsıntısı geçirdi ve hiçbir maç kaçırmadan forma giymeye devam etti. Vince başı ağrısa 2 gün hastanede müşahede altında kalır (1 keresinde kaldı da).

(2)Phil Jackson'a yazık. Wilt (SAYI, SSAAYYII, SSSAAAYYYIII!!!) hariç tüm lig tarihinin en sorunlu oyuncularıyla çalıştı belki de. Jordan 1.0 (1986-1991: Maç kazanmak için bildiğim tek yol var. O da sürekli sayı atmak.), Kobe 2.0 (2002-2007: Ben, Ben, Ben), Shaq 1.0 (1993-2000: eğleniyorduk negzel. Çalışmaya gerek yok.).

(3) Sırasıyla; Jordan, Russell, Kareem, Wilt, Magic, Bird, Kobe, Duncan, Big O, Shaq'...

(4)Sezon başında CP3 için Gasol ve Odom'u göndermeyi düşünüyorlardı. Takas gerçekleşmeyince, az kalsın gönderileceğini duyan Odom Dallas'a gitti. Sezon boyunca ismi takas dedikoduarında geçen Gasol %100 performans sergileyemedi. Geçtiğimiz günlerde 3'lük denediği için bench'e gelen Bynum, kameralar önünde koçu umursamadığını söyledi. Takım kadrosu yaşlı, şutör yok, rakip savunmalar içeri gömülebiliyorlar, akadaşlık bağları zayıf... diye devam ediyor.

2 comments:

Anonymous said...

süper blog.

filelisepet said...

öhöm, teveccühünüz efenim